BİLİM GRUB'un ilk firması olan BİLİM MÜHENDİSLİK, çevre mevzuatları, çevre danışmanlık hizmetleri ve çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) alanlarında uzman ve deneyimli personeli ile 1997’den beri faaliyet göstermektedir. Mühendislik, müşavirlik, su ve atıksu yönetimi, atıksu arıtma tesisleri, çevresel izleme ve kontrol hizmetleri, fizibilite etütleri, çevre analizleri, yer seçimi çalışmaları gibi konularda birçok projeye imza atarak çevre yönetimi alanındaki başarısını kanıtlamıştır. BİLİM MÜHENDİSLİK Laboratuvarı, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen Laboratuvar Yeterlilik Belgesi'ne sahip olup, TÜRKAK tarafından ISO/IEC 17025 standardına göre akredite edilmiştir. Atıksu analizi, hava kalitesi ölçümü, toprak ve sediment analizleri, emisyon ölçümleri gibi birçok parametrenin ölçüm ve analizleri yapılmaktadır. Firmamız, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED Raporu hazırlamaya yetkili olduğunu gösteren 72 numaralı Yeterlik Belgesi'ne sahiptir. Bu kapsamda, 1000’in üzerinde sanayi tesisi ve büyük ölçekli projeler için ÇED Raporu ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlanmıştır. BİLİM GRUB'un ikinci firması olan BİLİM AR-GE ÇEVRE PROJE MERKEZİ, 2008 yılında Erciyes Üniversitesi TEKNOPARK bünyesinde kurulmuş olup, AR-GE çalışmaları, çevresel mühendislik çözümleri, atıksu geri kazanımı ve yeniden kullanım sistemleri konusunda uzmanlaşmıştır. Membran teknolojileri, ileri arıtma sistemleri, biyolojik ve kimyasal arıtma yöntemleri konularında inovatif çözümler sunmaktadır. Firmamız, 21 Kasım 2008 tarihli ve 27061 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre Denetim Yönetmeliği kapsamında Çevre Görevlisi hizmetleri vermeye yetkili olup, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevre Danışmanlık Yeterlik Belgesi'ne layık görülmüştür. Bu kapsamda, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB'ler) dahil olmak üzere 200’den fazla firma ve endüstriyel tesis için çevre danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır. BİLİM AR-GE ÇEVRE PROJE MERKEZİ, su ve atıksu yönetimi alanında birçok başarılı çalışmaya imza atarak uzmanlığını geliştirmiştir. Üniversitelerle akademik iş birlikleri sayesinde, endüstriyel atık su arıtımı, su kaynaklarının korunması, çevresel sürdürülebilirlik gibi konularda öncü projeler yürütmektedir. Öne çıkan projelerimiz arasında: 60.000 m³/gün kapasiteli Kayseri Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Atıksu Arıtma Tesisi Müşavirlik Hizmeti Sakarya Havzası Koruma Eylem Planı hazırlanması Sakarya Havzası Gölleri Batimetrik Haritalarının çıkarılması Ilısu Barajı Bilim Komitesi Müşavirlik Hizmeti Firmamız, çevre mühendisliği, sürdürülebilir çevre yönetimi, karbon ayak izi hesaplama, sera gazı emisyon raporlaması ve iklim değişikliği stratejileri konularında danışmanlık hizmetleri sunarak, çevre problemlerinizin çözüm ortağı olmaya devam edecektir.
BİLİM GRUB‘un ikinci firması olan BİLİM AR-GE ÇEVRE PROJE MERKEZİ, 2008 yılında Erciyes Üniversitesi TEKNOPARK bünyesinde kurulmuş olup, AR-GE çalışmaları, çevresel mühendislik çözümleri, atıksu geri kazanımı ve yeniden kullanım sistemleri konularında uzmanlaşmıştır. Membran teknolojileri, ileri arıtma sistemleri, biyolojik ve kimyasal arıtma yöntemleri konularında inovatif çözümler sunarak sürdürülebilir çevre yönetimi konusunda sektörde öncü konumda yer almaktadır.
Firmamız, 21 Kasım 2008 tarihli ve 27061 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre Denetim Yönetmeliği kapsamında Çevre Görevlisi hizmetleri vermeye yetkili olup, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevre Danışmanlık Yeterlik Belgesi‘ne layık görülmüştür. Bu kapsamda, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB’ler) dahil olmak üzere 200’den fazla firma ve endüstriyel tesis için çevre danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır.
Ayrıca, Kayseri Çevre Danışmanlık ve Kayseri ÇED Muafiyet süreçlerine yönelik özel çalışmalar yürütülmekte olup, firmamız Çevre İzin Muafiyet, ÇED Gerekli Değildir, ÇED Kararı, Kapsam Dışı Değerlendirmeleri, Çevresel Gürültü Değerlendirme Raporları ve Atıksu Bağlantı İzinleri gibi konularda da danışmanlık hizmeti sunmaktadır.
Firmamız, çevre mühendisliği, sürdürülebilir çevre yönetimi, karbon ayak izi hesaplama, sera gazı emisyon raporlaması, iklim değişikliği stratejileri, sıfır atık projeleri, yenilenebilir enerji çözümleri ve sınırda karbon düzenlemeleri gibi alanlarda uzman ekibiyle danışmanlık hizmetleri sunarak, çevre problemlerinizin çözüm ortağı olmaya devam edecektir.
Çevre danışmanlık hizmeti, “Çevre Denetimi Yönetmeliği”, “Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik” ve “Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği” kapsamında, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düzenlenmiş ve yürürlüğe girmiştir. Bu mevzuatlar, çevre yönetimi, çevresel denetim süreçleri ve sanayi tesislerinin çevreye uyumlu faaliyetleri için yasal çerçeveyi oluşturmaktadır.
08.06.2010 tarih ve 27605 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik”, 08.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik, toprak kirliliğinin önlenmesi, kirlenmiş sahaların tespiti ve rehabilitasyonu ile ilgili usul ve esasları belirlemektedir. Bu kapsamda, toprak kirliliğine neden olabilecek sanayi tesisleri, atık depolama alanları ve diğer kirletici faaliyetlerde bulunan işletmeler için belirli yükümlülükler getirilmiştir. İlgili yönetmelik Ek-2 Tablo-2’de yer alan işletmeler, çevresel risk değerlendirme çalışmaları, toprak analizi ve kirlilik izleme faaliyetleri yapmakla yükümlüdür.
14.03.2005 tarihli ve 25755 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” gereğince, atık üreten tesisler Endüstriyel Atık Yönetim Planı hazırlamakla yükümlüdür. Endüstriyel Atık Yönetim Planı, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların oluşumundan bertarafına kadar olan süreci kapsar. Bu plan kapsamında, atıkların kaynağında azaltılması, geri kazanım süreçleri, tehlikeli atıkların depolanması ve bertaraf yöntemleri gibi kriterler belirlenmektedir. Çevre mevzuatına uygun hareket etmek ve sürdürülebilir atık yönetimi sağlamak amacıyla, tesislerin belirlenen prosedürleri eksiksiz yerine getirmesi gerekmektedir.
“Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik”, 17.05.2014 tarih ve 29003 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik, sera gazı emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması süreçlerini düzenleyerek, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sanayi tesisleri için belirli yükümlülükler getirmektedir. Yönetmeliğin Ek-1’inde tanımlı faaliyetleri gerçekleştiren işletmeler, “Sera Gazı İzleme Planı” hazırlamak ve yıllık olarak “Sera Gazı Raporlama” yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Bu süreç, karbon ayak izi hesaplama, emisyon azaltım stratejileri geliştirme ve uluslararası çevresel yükümlülüklere uyum sağlama açısından kritik bir öneme sahiptir.
MADDE 28 – (1) Ambalaj atıklarının toplanması, ayrılması, geri dönüştürülmesi ve/veya geri kazanılması amacıyla faaliyet göstermek isteyen tesisler, “Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği” doğrultusunda Geçici Faaliyet Belgesi (GFB) / Çevre Lisansı almak zorundadır. Bu hüküm kapsamında, ambalaj atığı yönetimi alanında faaliyet gösteren firmaların lisans sürecine uygun olarak gerekli iş ve işlemleri yerine getirmesi, toplama ve ayırma tesisleri için Lisans Belgesi alması gerekmektedir. Çevresel sürdürülebilirlik, geri dönüşüm yönetimi ve atıkların etkin bir şekilde değerlendirilmesi açısından, lisanslandırma süreçleri T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
Oksijensiz ortamda organik atıkların ayrışması sonucu ortaya çıkan gaz karışımı “Biyogaz” olarak adlandırılır. Biyogaz, yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer almakta olup, sürdürülebilir atık yönetimi ve karbon emisyonlarının azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Genellikle hayvan atıkları, tarımsal faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıklar, evsel katı atıklar, arıtma çamuru ve yiyecek atıklarının anaerobik çürütme süreciyle ayrışması sonucu elde edilir. Biyogaz üretimi, atık geri dönüşümünü teşvik eden ve enerji verimliliğini artıran bir yöntem olup, biyogaz tesisleri aracılığıyla elektrik ve ısı enerjisi üretiminde kullanılmaktadır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin çevre üzerindeki önemli etkilerini belirleyen bir süreçtir. ÇED süreci, tek başına bir karar verme mekanizması olmayıp, karar alma sürecini destekleyen ve yönlendiren bir araç olarak işlev görür.
Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkileri, sosyal ve ekonomik sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmektedir. ÇED raporu, çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların korunması ve ekosistem dengelerinin gözetilmesi açısından kritik bir belge olup, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen mevzuatlar doğrultusunda hazırlanır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin çevre üzerindeki önemli etkilerini belirleyen bir süreçtir. ÇED süreci, tek başına bir karar verme mekanizması olmayıp, karar alma sürecini destekleyen ve yönlendiren bir araç olarak işlev görmektedir.
Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkileri, sosyal sonuçları ve alternatif çözümleri detaylı bir şekilde analiz edilmektedir. ÇED raporu, çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların korunması ve ekosistem dengelerinin gözetilmesi açısından kritik bir belge olup, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen mevzuatlar doğrultusunda hazırlanır.
Ülkemizde gerçekleştirilmesi planlanan yatırım projeleri ile ilgili olarak yürütülen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında, söz konusu faaliyetin yakın çevresinde oluşacak sosyal etkilerin değerlendirilmesi amacıyla Sosyal Etki Değerlendirme (SED) Raporu hazırlanmaktadır.
Sosyal Etki Değerlendirme Raporu, projenin yerel topluluklar, ekonomik yapı, yaşam kalitesi ve sosyal dinamikler üzerindeki olası etkilerini analiz etmektedir. SED çalışmaları sırasında, halkın katılımı, paydaş görüşleri, istihdam etkileri, yerel ekonomik gelişim fırsatları ve çevresel adalet prensipleri dikkate alınmaktadır. Bu süreç, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu olacak şekilde yürütülerek, çevresel ve sosyal risklerin en aza indirilmesini amaçlamaktadır.
Doğaya Yeniden Kazandırma Planı (DYKP), maden arama ve işletme faaliyetleri sırasında veya sonrasında topografik yapısı değişen alanların çevre güvenliğini sağlayarak ıslah edilmesi, çevre ile uyumlu hale getirilmesi ve doğaya yeniden kazandırılması süreçlerini kapsayan detaylı bir rapordur. Bu plan, ekosistem restorasyonu, erozyon kontrolü, toprak stabilizasyonu, bitkilendirme çalışmaları ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi çeşitli adımları içermektedir. Sürdürülebilir madencilik faaliyetlerinin önemli bir parçası olan DYKP, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili kurumlar tarafından belirlenen çevresel düzenlemelere uygun olarak hazırlanmakta ve uygulanmaktadır.
“Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı alındıktan sonra, projenin inşaat, işletme ve işletme sonrası aşamalarında, verilen kararın esaslarını yerine getirmek ve çevre değerlerini olumsuz etkilemeyecek şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu süreçte, çevresel izleme ve denetim faaliyetleri, atık yönetimi, hava, su ve toprak kirliliği kontrolü, gürültü yönetimi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve çevresel sürdürülebilirlik önlemleri gibi konular takip edilmektedir. Proje sahipleri, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen yükümlülüklere uygun hareket ederek, projenin çevreye duyarlı şekilde yürütülmesini sağlamakla sorumludur.
ÇED süreci kapsamında, belirli projeler için havza ve su kaynakları bazında, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından Hidrojeolojik Etüt Raporu talep edilmektedir.
Bu rapor, havza bazında veya münferit olarak gerçekleştirilen hidrolojik ve hidrojeolojik etütler, kaynak geliştirme ve ıslah çalışmaları, yeraltı suyu planlaması gibi önemli aşamaları içermektedir. Yeraltı su seviyeleri, sudan kaynaklı alterasyonlar, akifer özellikleri, su kalitesi değerlendirmeleri ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı gibi kritik faktörler detaylı şekilde analiz edilmektedir.
25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği’ne göre, EK-1 ve EK-2 listeleri firmaların yönetmelikteki kapsamlarını belirlemektedir. EK-1 Listesinde yer alan faaliyetler, çevreye önemli düzeyde etkisi olabilecek büyük ölçekli projeleri kapsamaktadır. Bu tür projeler için ÇED Raporu hazırlanması zorunludur ve süreç, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. EK-2 Listesinde yer alan faaliyetler ise çevresel etkisi EK-1 kapsamındaki projelere kıyasla daha az olabilecek, ancak yine de belirli bir değerlendirme gerektiren projeleri içermektedir.
A ve B tipi sertifikaya sahip personellerimiz tarafından gerçekleştirilen gürültü ölçümleri kapsamında, akustik rapor, çevresel gürültü değerlendirme raporu hazırlanmakta ve detaylı gürültü haritaları çıkarılmaktadır.
Bu çalışmalar, Sanayi Tesisleri, Şantiye Alanları, Rekreasyon ve Eğlence Yerleri, Konut Alanları ve Trafik Kaynaklı Gürültü Etkileri gibi çeşitli alanlarda gerçekleştirilmektedir. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği çerçevesinde yürütülen bu süreç, gürültü kirliliğini en aza indirmek, yaşam kalitesini artırmak ve yasal mevzuatlara uyumluluğu sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği kapsamında yapılması gereken ölçümler, deneyimli personellerimiz tarafından titizlikle gerçekleştirilmektedir. Bu ölçümler, çalışan sağlığını korumak, iş ortamında güvenliği sağlamak ve mevzuata uygunluğu temin etmek amacıyla yapılmaktadır. Gerçekleştirilen ölçümler arasında: İç Ortam Gürültü Ölçümleri ve Gürültü Haritalarının Hazırlanması Toz Ölçümleri ve Toz Dağılım Haritaları Termal Konfor Ölçümleri (PMV, PPD İndeksleri) Aydınlatma Ölçümleri Gaz ve Buhar Ölçümleri Havalandırma Verimliliği Analizleri bulunmaktadır. Bu ölçümler, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği çerçevesinde yürütülmekte olup, çalışanların maruz kalır.
Kullanılabilir su miktarının her geçen gün azalması, endüstriyel tesisler ve yerleşim birimleri gibi su tüketicilerinin su kaynaklarına erişimde zorluklarla karşılaşmasına neden olmaktadır. İklim değişikliği, nüfus artışı ve artan su tüketimi, su kıtlığı riskini daha da artırmaktadır.
Bu nedenle, kaynakta kirlilik kontrolü, su temini ve su arıtımı konularında Su Yönetimi Projeleri geliştirilmektedir. Bu projeler kapsamında;
Alternatif su kaynakları araştırmaları
Yağmur suyu hasadı ve geri kazanımı
Atıksu arıtımı ve yeniden kullanım sistemleri
Su verimliliği stratejileri
Havza bazında su yönetimi çalışmaları
gibi uygulamalar hayata geçirilmektedir.
Tamamlanan Projeler
Çevre Danışmanlık Hizmetleri
AR-GE Projeleri
Bilim Çevre Merkezi , danışmanlık alanında 1997’den beri hizmet vermektedir. Uzman kadromuzla ÇED, su ve atıksu yönetimi, arıtma, çevresel izleme ve AR-GE projelerinde yanınızdayız. Sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle çevre sorunlarınıza profesyonel destek sunuyoruz.
Tüm hakları saklıdır © Bilim Çevre Mühendisliği 2024 by Teknogelişim